Bana Sıcacık Kalın Bir Kucak Verin Yeter

<p>Ablasıyla bu odada öpüşmemiştik bile. Elimi belinden çektim, bacağına attım. Okşaya okşaya eteğini indirdim. Elimle götünün sol yanağını avuçladım. Dudaklarını ısıra ısıra öptüm. Geri çekildi, "Burada mı yapacağız?" dedi, gülümsedi. Kucağıma aldım, yatak odasına gittik. Karımı kendi evinde, kendi yatağında, kendi kardeşiyle aldatıyordum. "Ben yorgunum, biliyorsun, kendimi sana bırakıyorum," dedi. Yavaşça çıldırıyorum, sana deliriyorum anlamadın mı? dedim. Selin anlamamış olsaydım, yanında olmazdım şu an, diyerek dudaklarımız bir ara kenetlendi. Dudaklarımızı ayırmak imkânsızdı. Selin’in dudakları fazlasıyla ateşliydi. Bir üst dudağını emiyor, bir alt dudağını emiyordum. Ara sıra dilini bile yutacak kadar ağzıma alıyordum. Derhal Selin’in üzerine geçip boynunun her karışını yalıyordum. Morartmaya dikkat ederek emiyordum, ama "Nereye istersen der" demez, ben Ahmet’in önüne eğildim. Ahmet öpmek için kafasını eğince, ellerimle kafasından tutarak Ahmet’in dilini emmeye başladım. Ve parayı Necla’nın neresine yapıştırırsa, sende oraya yapıştır dedim. Fakat erkekler birbirlerinden çekindikleri için anlımıza yapıştırdılar. Necla bana baktı, "Anam, bunlarda iş yok kız, bir parayı bile yapıştıramadılar," dedi.</p>